DEM Partili Buldan: 'Sözlerim çarpıtıldı, basının asla susturulmasını istemem'

Sürece dair medya dili hakkında yaptığı açıklama nedeniyle tepki alan DEM Parti İmralı Heyeti Üyesi Pervin Buldan, "Çok ama çok üzgünüm. Söylediğim sözler bağlamından kopartıldı. Eleştirilere açığım ama lince karşıyım çok yanlış. Ben dilimizi barış diline çevirmek isterim dedim, bağlamından kopartıldı" dedi.

DEM Parti İmralı heyeti üyesi ve Milletvekili Pervin Buldan, "Öcalan medyanın dilinden rahatsız, sürecin aleyhine yorumlar iktidarın meselesi, çünkü medya AKP'nin elinde!" diyerek medyaya müdahale çağrısı olarak yorumlanan konuşmasıyla ilgili "Ben dilimizi barış diline çevirmek isterim dedim, bağlamından kopartıldı" dedi.

DEM Partili Buldan, medyaya müdahale çağrısı yaptığı yorumlarına sebep olan konuşmasıyla ilgili açıklama yaptı.

"ÇOK AMA ÇOK ÜZGÜNÜM, SÖYLEDİĞİM SÖZLER BAĞLAMINDAN KOPARTILDI"

Gazeteci Hilal Köylü'ye konuşan Buldan, şunları söyledi:

"Çok ama çok üzgünüm. Söylediğim sözler bağlamından kopartıldı. Eleştirilere açığım ama lince karşıyım çok yanlış. Ben dilimizi barış diline çevirmek isterim dedim, bağlamından kopartıldı. Ben basın özgürlüğü için çok çalıştım. Basının asla susturulmasını istemem, ister miyim? Basın susturulsun demem. Barış dilini inşa edelim çağrısında bulunmak istiyorum, medyanın susmasını asla istemiyorum, lütfen barışı büyütelim. Herkes şöyle konuşsun, böyle konuşsun demem..."

PERVİN BULDAN NE DEMİŞTİ?

Buldan, çözüm sürecinin Türkiye’nin tamamını ilgilendirdiğini belirterek şu ifadeleri kullanmıştı:

“Hâlâ birçok kanalın ve yorumcunun geçmişteki düşmanca dili sürdürdüğünü ve bu çevrelerin derdinin çözüm ve barış olmadığını, hamaset ve düşmanlık olduğunu açıkça ifade etti. Bazı yorumcuların, habercilerin, kanalların sürecin aleyhine yorumlar, ifadeler kullanması bizim çözeceğimiz bir sorun değil.

Çünkü baktığımızda bugün medya da hükümetin elinde, yargı da AKP'nin elinde. Her gücü olan, yaşamın her alanına hakim olan bir iktidardan bahsediyoruz. Dolayısıyla bütün bunları iyileştirmek, ortadan kaldırmak yine iktidarın görevi. Ama bu konuda da bir ilerleme kaydedilmediğini de belirtmek istiyorum.”